COVID-19 Sonrasında Dünya ve Dijital Dönüşüm
Koronavirüs ülkemizde ve dünyada beklenmedik ve köklü bir değişim dalgasının işaret fişeği oldu. Bu hiç hazırlıklı olmadığımız, insanlık olarak bizi üzen, yaralayan ve zorunluluklarla yüz yüze bırakan yaşam gerçeği, diğer bir yandan yaşamın tüm alanlarında bir “yenilenme” “uyumlanma” ve “dönüşüm” etkisi yarattı. Koronavirüs salgını nedeniyle iş dünyasının bir kısmı evden çalışma modeline zorunlu olarak geçiş yaptı.
Applogist olarak bizim de uyguladığımız gibi çalışma hayatımız evde gerçekleşen ve online platformların desteği ile sürekli aktif iletişim halinde kurguladığımız yeni bir şekle büründü. Bu süreçte günlük hayatımızda belki de faydasını çok fark etmediğimiz bulut teknolojileri, video konferans uygulamaları, ekip içi iletişim uygulamaları iş hayatımızın kahramanı haline geldi. Ülkemizde, özellikle büyük şehirlerde neredeyse iki aya yaklaşan bir süredir kurumlar gönüllü ve kısmi zorunlu karantinalarında, iş dünyasının büyük dönüşümüne de önayak oldular.
Bu süreçte, aslında geleceğin “online” dünyasının nasıl şekilleneceğini gözlemliyoruz. Rekabetçi iş dünyasında hangi sektörlerin olası risklere nasıl yanıt verdiğini, şirketlerin altyapı yatırımlarını nasıl değerlendirmeleri gerektiğini de öngörüyoruz. Türkiye’de görülen ilk vaka ile kademeli olarak evlere kapanmaya başladığımızda, daha önce dijital yatırımlar konusunda bonkör davranan ve şirket altyapılarını dijitale taşımayı başarak kurumların hızlıca – ne kadar büyük ya da karmaşık organizasyonlar olduğu fark etmeksizin – online süreçlere uyumlandığına şahit olduk. Bu aşamada birçok şirket, uzaktan çalışmanın avantajlarını keşfederek bazı birimlerini pandemi sonrasında da uzaktan, çevrimiçi çalıştırmaya devam edeceğin duyurdu.
Peki ya uyum sağlayamayanlar? Endüstri 4.0 ve Dijital Çağ kavramlarını son on yıldır sıkça konuşuyoruz. Gelişen teknolojileri alıp, ülkemizde de uygulamaya geçiyoruz hatta kuluçka merkezlerimizde, üniversiteler bünyesinde yeni teknolojiler üzerine büyük yatırımlar yapıyoruz. Ancak, dijital dönüşümün KOBİ ve gelenekçi yapılar içerisinde, tabana yeterince yayılmasını tam olarak sağlayamadığımızı, pandemi süreci bir kez daha ortaya koydu. İşte bu noktada, akıllarda beliren soru şu: ne yapmalı? COVID19 salgını boyunca en çok hangi sektörlerde büyük dönüşümler gerçekleşmiş bir göz atarak başlayalım:
- Hizmet sektöründe yer alan kafe, restoran, eğlence mekanları, spor salonları, güzellik ve bakım merkezleri, kuaförler süreçten etkilenen ilk segmentti. Bunların hizmetleri direkt ve mekana bağlı hizmetler olduğundan online uygulamalar oldukça zordu. Yine de, paket servis imkanları yemek mutfağı olan mekanları bir nebze olsa da ayakta tutarken, spor salonları eğitmenleri aracılığı ile online danışmanlık ve video eğitimler ile bir çıkış yolu buldular.
- Alışveriş konusuna gelindiğinde, gıda, tekstil, temel ihtiyaçlar, elektronik gibi farklı segmentlerde uzun süredir hizmet veren online alışveriş siteleri ve mobil uygulamalar inanılmaz bir yükselişe geçti. Bu süreçte pandemi ihtiyaçlarına cevap veren mobil ödeme, temassız teslimat gibi özellikleri de tüketiciye sunan markalar, belli ki pandemi sonrasında da popülerliğini sürdürecek.
- Bu aşamada ürünlerini henüz e-ticaret altyapısıyla tüketiciye sunmayan, tamamen mağaza-bağımlı stratejilerle pazarlama yapan firmalar, çevrimiçi Pazar yerlerine yöneldi. Ürünlerini depodan, tüketiciye direkt iletebilecekleri bir satış zinciri kurmak pazaryerlerinde sanal mağazalar oluşturmaya başladılar.
- Eğitim ve Etkinlik süreçleri de pandemiden oldukça negatif etkilendi. Ancak hızlıca hazır dijital altyapılara entegre olan hem örgün eğitim sistemi, hem de özel iştirakler, online eğitim, online atölye ve etkinliklerle kitlelerine seslenmeye devam ediyor. Bu aşamada yine mekana bağımlı ve kitlesel işler üreten markaların alternatif mecra arayışları başladı.
Ya Pandemi Sonrasında? Kurumların Devamlılığını Sağlamak İçin Neler Yapmalı?
Türkiye ekonomisi açısından değerlendirildiğinde yetkililerin yaptığı açıklamaları baz alarak, COVID19 pandemi süreci sona erdiğinde, dünya ticaretinde özellikle AB’ye ihracat konusunda bir fırsat süreci olması öngörülüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in Mart 2020’de açıkladığı istatistiklere göre 2019’da ihracatta 180 milyar doları aşan Türkiye, 2020’nin ilk iki ayında da ihracat artışını sürdürdü. İhracat Şubat ayında yüzde 2,3 artışla 14,7 milyar dolar oldu. Son 12 aylık ihracat ise 182,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, Türkiye’nin zorlu bir küresel ve bölgesel gündeme rağmen ihracatını artırabilen birkaç ülkeden biri olduğunu söylüyor.
Verilere dayanılarak, pandemi sonrası süreçte tüm sektörlerde şirketlerin dijital dönüşüm odağında alternatif bir büyüme planı yapması gerekliliği gözlemlenebiliyor. Dijital dönüşüm yolculuğunun neresinde olduğunuzu anlamak için süreç başladığında işlerinizi uzaktan çalışma için ne kadar sürede normalize edebildiğinize göz atmalısınız. Uçtan uca bir süreç değerlendirmesi ile, ihtiyaçlarınızı belirleyebilirsiniz. Yeni ve dönüşen dünyada anlık değişimlere hızlıca uyumlanabilen bir işletme kurabilmek için dijital dönüşümünüze temel adımlarla bugünden başlayın:
- Verilerinizi Dijitale Taşıyın: İlgili yazılım ve donanım tedariğini sağlayarak, verilerinizi online ve offline olarak kullanılabilir şekilde, dijital ortama aktarın.
- Şirket İçi & Kurumlar Arası İletişimi Dijitalleştirin: Dijital servisleri kullanarak, ekip içi iletişim yönetimi, veri aktarımı gibi konuları hızlı çözün, verileri depolayın
- Verileri Anlamlı Hale Getirin: Elinizdeki verinin analiz edilmesi ve tüm stratejilerinizde kullanılabilmesi için programlar kullanın
- Kullandığınız Dijital Servisleri Güncelleyin: Dijital altyapınızı belli sıklıklarla değerlendirin, güncelleyin ya da ihtiyaca göre değiştirin
- Veri Güvenliğini Sağlayın: Siber güvenlik konusunda uzman yazılımlar kullanmayı ya da danışmanlık desteği almayı ihmal etmeyin
- Dijital Görünürlüğünüzü Önemseyin: Markanızın dijital ortamlarda, uygun şekilde temsil edilmesi ve güncel görünmesi önemlidir. Web siteniz ve mobil uygulamanız güncel, kullanıcı dostu ve sunduğunuz ürün-hizmetleri doğru şekilde aktarıyor durumda olmalı. Ürünlerinizi dijital pazarda gerek kurumsal platformlarınızda gerekse toplu çevrimiçi pazaryerlerinde görünür kılmanın yollarını bulun.
Ürün ve hizmetlerinizi dijital pazarda firmanıza özel bir platformda pazarlamak için bir Mobil Uygulama ve E-Ticaret Altyapısı” mı kurmak istiyorsunuz? Ekibimizle şimdi iletişime geçin, sizin için en uygun iş planını hemen yapalım!